17 Ekim 2019 Perşembe

DİJİTAL DÖNÜŞÜM ÜNİVERSİTELERDEN BAŞLAR

Enfotek A.Ş., ERP (Kurumsal Kaynak Planlama) Çözümleri ve Uygulamaları’nın profesyonel kullanımı ve yaygınlaşması için üniversiteler ile işbirliğini sürdürüyor. Bu doğrultuda ilk çalışmalarını Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) ve Ege Üniversitesi ile yapan Enfotek, son olarak Dokuz Eylül Üniversitesi ile anlaştı. Yapılan toplantılar sonucunda tıpkı PAÜ ve Ege’de olduğu gibi, Dokuz Eylül Üniversitesi Tekstil Mühendisliği Fakültesi son sınıf öğrencilerine bir dizi kurslar verilecek. Kursların içeriği ile ilgili olarak Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Tekstil Mühendisliği Bölümü Konfeksiyon Anabilimdalı Öğretim Üyesi Prof. Sevil Yeşilpınar, Enfotek Genel Müdürü Tuğrul Tamtürk, Enfotek Eğitim Birimi Lideri Sibel Bayrak bir toplantı gerçekleştirdi. Toplantıda üniversitede verilecek olan ERP eğitiminin içeriği hakkında fikir alışverişinde bulunuldu. Toplantı sonunda Prof. Sevil Yeşilpınar, Enfotek’in sorularını yanıtladı. Yeşilpınar, “Dijital dönüşüm üniversitelerden başlar” dedi.

Kısaca kendinizi tanıtır mısınız?

Merhaba ben Sevil Yeşilpınar. Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Tekstil Mühendisliği Bölümü Konfeksiyon Anabilimdalı’nda öğretim üyesiyim.

Üniversitede şuan eğitimler nasıl gidiyor? Bölüm olarak neleri hedefliyorsunuz? Genel bir bilgi alabilir miyiz?

Bölümümüz 5 yıllık bir eğitimi içeriyor. İlk yıl İngilizce hazırlık sınıfı mevcut. Çünkü sektörümüz ihracat ağırlıklı ve mezunlarımızın 1 yabancı dili konuşmasını önemsiyoruz. İlk yıl matematik, fizik, kimya gibi dersler alınır, 2. yıldan itibaren mühendislik ve mesleki dersler başlar. Eğitimimizin ilk 3 yılında temel tekstil bilgilerinin verilmesi, son yıl ise öğrencimiz hangi alana ilgi duyuyorsa o alanda kendini geliştirebileceği derslerin bulunduğu bir müfredatımız var.  Her yıl bölümümüze 40 öğrenci geliyor. Özellikle altyapı, sınıf ve atölyeler anlamında fiziki koşullar fakültelerimizde oldukça iyi durumda. Sanayi Bakanlığı, Devlet Planlama Teşkilatı Projeleri ve TÜBİTAK ve DEÜ’nün kendi imkanları ile aldığımız birçok materyal bulunmaktadır. Teknik bilgi yanında uygulamaya da önem veriyoruz. Ders bilgileri laboratuvardaki deneyler ile desteklenir, yaz dönemlerinde 3 staj zorunludur.  İlk staj atölye eğitimi şeklindedir. Üniversite-meslek lisesi ortaklığında bir çalışmadır. 2. Sınıf stajı entegre stajıdır. Burada tekstil üretiminin tüm aşamalarını entegre tesislerde 6 haftalık süre boyunca görmelerini amaçladığımız bir stajdır. 3. sınıfta ise öğrencimiz hangi alana ilgi duyuyorsa o alana yöneldiği bir staj çalışması uyguluyoruz. Son sınıfta teknik bilgiler yanında sosyal içerikli ders seçimlerimiz de mevcut. Çünkü iş hayatında birden fazla kişi ile ortak projelerde görev alacakları için, sosyal yön gelişimine de önem veriyoruz., Avrupa’dan 11 üniversite ile Erasmus anlaşmamız var. Ayrıca bölümümüzde çift anadal ve yandal imkanlarımız da mevcut. Ayrıca laboratuvarlarımız akredite edilmiş durumda. 2 kez 5 yıl süreyle laboratuvarlarımızı akredite ettik (eğitim-laboratuvar akreditasyonu)…

 

Bölüm Başkanlığı da yaptınız. Bununla ilgili tecrübelerinizi aktarabilir misiniz? Ne gibi sorunlarla karşılaştınız?

Bölümümüzün 20 yıllık geçmişi var. Geçmişte altyapısal eksiklerimiz vardı. Ama tekstil uygulama üzerine kurulduğu için eksiklerimizi kısa sürede tamamlamamız gerekti. Fiziki olarak eksiklerimiz bulunuyordu. Ancak Tınaztepe Kampüsü’ne geçince koşullar iyileşti. Şuan tek sıkıntımız olarak teknik eleman sıkıntısı diyebilirim. Laboratuvardaki cihazlarımız bozulduğunda, her ne kadar dekanlıktan destek alsak da, devlet üniversitelerinin sınırlı imkanları oluyor. Bu gibi durumlarda bakım-onarım masrafları yüksek meblağlar olduğu için bazen zorluk yaşıyoruz. Sanayiyle iyi bir işbirliği ile teknik eleman sıkıntısını aşmaya çalışıyoruz. Sanayi sektörünün desteği olarak bedelsiz olarak yazılım programları gibi destekleri görüyoruz. Ayrıca sanayi ile ortaklaşa oluşturduğumuz danışma gruplarımız var. Bu gruplardan mezunlarımızın çalışma hayatında, stajlarda ne durumda olduklarını öğrenebiliyoruz. Yine bitirme projelerinde de firmalarla ortaklaşa, disiplinler arası çalışmalar da yapıyoruz.

Enfotek ile işbirliğinize gelirsek… Bu yıl Enfotek ile bölümünüz bir eğitim seferberliği başlatıyor.

Enfotek firması ile işbirliğimiz 10 yıl öncesine dayanıyor. Tuğrul Tamtürk Bey eski mezunumuz olmasından dolayı bize her zaman yardımcı oldu… Seçmeli ders olarak bu yıl EDS’yi müfredatımıza ekleyerek öğrencilerimiz için yararlı olacak bir süreci başlatıyoruz. Dışarıda ücretli alabilecekleri bir eğitimi, fakültede temel eğitim olarak ücretsiz şekilde öğrenebilecekler. Bu eğitimi aldıktan sonra, seminerle destekli olarak EDS’yi ileri düzeyde öğrenmeleri için elimizden geleni yapacağız… Burada hocalarımız da önemli görevler düşüyor. Günümüzde dünya Endüstri 4.0 aşamasında. Türkiye’nin bu seviyeye çıkabilmesi için önce yazılımlara aşikar, tam entegre sistemlerin kullanılması gerekiyor. Bu sistemleri kullanacak elemanların yetiştirilmesi de bizlerin görevi. Donanımlı öğrenciler yetiştirirsek, ki biz daha ilk senelerde öğrencilerimize bilgisayar programlama, dokuma-örgü-giysi tasarımı olsun, programlara entegre halde öğrenci yetiştirmeye çalışıyoruz. Bu kuşağın gençleri küçük yaşlardan bilgisayarla iç içe oldukları için bu sistemlere adapte olmaları da kolay oluyor. Yarın çalışma hayatlarında da şirketlerinde bu gibi programlar, sistemler, ERP’ler olmazsa yaşayacakları maliyet-zaman kaybını görerek, önlem almaları kolaylaşıyor. Biz bu doğrultuda mühendisler yetiştiremezsek, sanayi devinimini kaçırırız. Eğitim sistemimizi bu bakış açısıyla güncelliyoruz. Dijital dönüşüm üniversitelerden başlar diyebiliriz…

EDS’nin gelişimi ile ilgili neler söylersiniz?

Düşüncelerim çok olumlu. Bu gibi ERP programlarının önemini biliyoruz. Fakültedeki öğrenciler ile birlikte ben de eğitimi tamamlayınca daha geniş kapsamlı ve sağlıklı yorumlar yapabilirim.